Bu dört günlük Antalya kaçamağında, planımız iki günlük
tatil köyü deneyiminden sonra
Hotel Su’da bir gece kalmak ve son gün Koprülü Kanyonda rafting yapmaktı.
bizi Hotel Su’ya da aynı firma götürdü. Enteresan dizayn ve dekorasyonunu pek çok
konaklayan
arkadaşımdan duyduğumdan merak içinde vardım otele. Her yerin ve
herşeyin bembeyaz olduğu dekorasyon başlarda bir fiction
filminde olduğunuzu
hissettirse de kısa sürede alışıp otelin housekeeping’i için durumun ne kadar zor
olduğunu düşünmeye
başlıyorsunuz.
Güleryüzlü personel, balkona yerleştirilmiş yataklar,
oldukça konforlu, sade ve şık
bir dekorasyona sahip odalar, varaklı motifler peşinden koşan pek çok işletme
açısından örnek olacak nitelikteydi. Minibarı, maxibar haline getirip tatilde ihtiyacınız
olabilecek pil, güneş kremi ve bilumum
evde unutulan malzemeyi eklemeleri de bence
süper bir fikir.
tavsiyesine uyup kapı komşusu olan 7 Mehmet’te yedik. Yemyeşil bahçesinde, Vedat
Milor’un
anlata anlata bitiremediği damak çatlatan kebapları denedik ve çok memnun
kaldık, darısı bir sonraki ziyaretin başına.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder