9 Ağustos 2012 Perşembe

DAY 2 BOGOTA


Beklediğimiz olmuştu, jet lag'in etkisiyle sabah 6:00'da cin gibi uyandık, ben uyurken bu özel gün için çoktan siparişler verilmiş, bir demet gülle birlikte kahvaltımız gelmişti. ( hatta güllerden iki tanesi boydan boya Kolombiya'yı benimle gezip evimize kadar ulaştı) 



Önümüzde uzun bir yapılacaklar listesi ve saat 19:00 gibi yakalamamız gereken bir
Santa Marta uçağı vardı, pazar sabahı bu kadar erken uyanınca müzeler açılana 
kadar Bogota sokaklarında da uzun uzun dolaşabildik.


Bolivar Meydanı

Bogota'da ilk dikkatimizi çeken güleryüzlü taksicilerdi, seyahatimiz boyunca
hemen hemen hepsiyle çok güzel anlaştık, ikinci dikkat edici özellik aşağı yukarı
her sokak başındaki meyve ve meyve suyu satıcılarıydı, ilk bir iki saat nazlansak da
bu çekici ananaslara daha fazla dayanamadık.


Saat 10:00'da açılan Botero müzesine ilk giren bizdik, Cordoba'daki müzeleri
anımsatan geniş avlulu bol yeşillikli mekanda ressamın tablolarının yanı sıra
heykelleri de sergileniyor, muzip bir ressam olan Botero'nun her resminde öyle
ufak detaylar var ki tüm müzeyi tebessüm ederek geziyorsunuz, sabahki güller
gibi bizimle tüm Kolombiya'yı gezecek bir Botero kopyası resim alıp  kısa  bir
kahve molası verdikten sonra yolumuza devam ettik.


Botero Müzesi
Botero müzesi sonrası meşhur şehir kütüphanesinde bizim tarihlere uygun 
konser var mı, diye kontrol edip Altın müzesine geçtik, daha sonra gittiğimiz 
tüm şehirlerde de bir altın müzesi olduğunu henüz bilmiyorduk, tıpkı pazar günü
caddelerin kapanıp büyük bir halk pazarının kurulduğunu bilmediğimiz gibi.


Altın Müzesi

Altın müzesinin tam karşısında el yapımı hediyelikler bulabileceğiniz bir pasaj var
burada da hatırı sayılır bir vakit geçirdikten sonra yorgunluğun yanı sıra karnımızda
acıkmaya başlamıştı, son iki gün şehrin bu tarafında daha fazla zaman geçiririz ve
Montserrat manastırına çıkarız diye düşünüp otelimize oldukça yakın olan 'El Corral'a
oturduk.


Şehrin sırtını dayadığı tepe Monserrate





El Corral'ın nefis burgerleri

Kolombiya'da ilk günümüz hem yoğun hem de çok keyifli geçmişti, Bogota'da hava yaklaşık 20-22 dereceyken bir sonraki durağımız olan Santa Marta'da beklenen hava sıcaklığı yaklaşık 35 dereceydi, yağmura tutulmayalım biz sıcak havayı severiz diyerek uçağa bindik, Santa Marta'ya indiğimizde nefes alamayacak kadar sıcak bir hava ama daha kötüsü boğucu bir nem vardı.




Hiç yorum yok: