12 Aralık 2012 Çarşamba

TAYRONA MILLI PARKI




Çantalarımızı ( iki koca bavulla buralara gelemeyeceğimizden bavulları Santa
Marta'daki otele nasıl bıraktığımızı hiç sormayın) bırakıp aşağıya indiğimizde
saat 13:00 olmuştu, sahilden Arrecifes'e ulaşıp ulaşamayacağımızı sorduğumuz
garsondan onay alınca kumsala geçip yürümeye başladık.




Sahildeki kayalar gittikçe büyüyerek geçmemizi imkansız hale getirdiğin de sevgili
garson bey acaba neye onay vermişti diye düsünsek de bu saatten sonra yapılacak
çok bir şey yoktu, orman yolunu sabah geçeriz deyip önce  karnımızı doyurduk ve
günün geri kalanında sahilde dinlendik.

Tayrona'da Ravioli


Canaveral Plajı

Börtü böcekle aram hiç iyi olmadı, hayvanları çok sevsem de vahşi hayat için çok
hevesli olduğumu da sanmayın dolayısıyla bu seyahat başlı başına bir maceraydı
benim için lakin restorana yürürken önünüzden hızla geçen ve ismini bilmediğiniz
iri bir tavşanla köpek arasındaki hayvanları görünce ya da dev karıncalarla
karşılaşınca inanın bu macera ürkütücü de olabiliyor.


Dev Karıncalar
Hava karardıkça sık ağaçlardan gelen sesler yükselmeye ve daha merak
uyandırmaya başladı. Odalara bırakılan fenerler ile ancak yolumuzu bulup
akşam yemeğimizi de yedikten sonra yine oyalanmadan bungalovumuza çıktık.
Dalgaların sesi, gece ötmeye başlayan kuşlara ve diğer komşu hayvanlara karışırken
inanılmaz bir sağanak başladı, açıkcası ışıkları açıp dışarıdan gelen seslerin
sahiplerini oda da bulma ihtimalimiz olduğundan sessiz sedasız ve yerimizden
hiç kıpırdamadan güneşin doğuşunu bekledik.



Verandamızdan okyanus manazarası
Akşam kolay geçmese de sabah olmuştu ve bu güzel ormanın sakinleri bizim
gibi yeni güne hazırdı, güle oynaya kahvaltıya inip Arrecifese doğru yola çıkmak
için hazırlanmaya başladık.

Saglıklı Kahvaltı










Hiç yorum yok: