3 Mayıs 2011 Salı

VENEDİK KARANAVALI / SAN MARCO



Karnımız ve gözümüz doyduktan sonra başladık bu renkli
şehrin sokaklarında kaybolmaya, kostümlü amcalar ve teyzeler
arttıkça San Marco'ya yaklaştığımızı anlıyor, daracık sokaklar
gittikçe daha kalabalıklaşıyordu.



Kalabalıktan kaçmak için Büyük kanalı takip ettiğimizde de yol
üstünde karşımıza bir başka turist mabedi Rialto köprüsü çıktı,
Venedik'teki ilk gün bizim için bir ön gezi niteliği taşıdığından
bir iki poz fotoğraftan sonra fazla oyalanmadan her sokak köşesine
itinayla yerleştirilmiş San Marco oklarını takip ederek meşhur meydana
ulaştık.





Karnaval'ın tam kelime karşılığını artık görebiliyorduk, özenle dikilmiş
rengarenk kostümlerin içinde bay mı? bayan mı? mutlu mu ? hüzünlü mü ? olduğunu anlayamadığınız, yüzleri beyaz maskelerle örtülmüş pek çok insan.



Kendilerine birer celebrity muamelesini gösteren turistlerin
(içlerinde biz de vardık)hayran bakışlarından, fotoğraf çektirmek
için yarışan insanlara poz vermekten oldukça zevk aldıklarını belliydi,
zira kimse böyle bir zahmete ve kıyafete zorla giremezdi.



Kostümlerin hepsi orjinaldi ve birbirinden gösterişli maskelerle,
tamamlanmışlardı, benim en çok beğendiğim amcalar ve teyzelerden
bir demet aşağıda bulabilirsiniz.







Hiç yorum yok: