28 Aralık 2010 Salı

ŞANLI URFA - BALIKLI GÖL



Sodalar içildikten sonra Balıklı Göl'ün yürüme mesafesinde olduğunu bilmediğimiz için otele dönüp arabayı aldık, siz siz olun Urfa ve Gaziantep içinde çok zorda kalmadıkça araba kullanmayın, çünkü trafik ve park sorunu İstanbul'dan beter.



Balıklı göl, üzerinde dumanlar tüten bu güzel şehrin ortasına kurulmuş bir
vaha gibi, meşhur hikayesini belki duymuşsunuzdur, duymayanlar için kısaca
anlatayım. Nemruta karşı çıkıp bütün putları yıkan Hz İbrahim'in, çok büyük
bir ateş yakılarak öldürülmesine karar verilir ve Hz İbrahim tam bu ateşin
içine düşecekken, ateş göl ateşi besleyen odunlar da balık olur.



Balık deyince öyle 10-15 cm balık diye düşünmüşken yaklaşık kolum boyunda
balıkları görünce oldukça şaşırdım, balıklara yem dışında bir şey atmak
yasak, yemi de hem gölün etrafında hem de dışında satıyorlar.





Gölün yanında yine çok güzel bir camii var ve tabi ki soluklanılacak bir çay bahçesi.







Kısacası Balıklı göl, bize oldukça huzur verdi, bahardan kalma bir Aralık günü
sanırım daha iyi değerlendirilemezdi.



Hiç yorum yok: