Bayram olur da Çelebi yerinde durur mu ? Eylül ayının başlarında aldığımız uygun fiyatlı Brüksel biletlerimizi değerlendirmek için bu bayramı fırsat bildik ve bayramın ilk günü Brüksele uçtuk. Uçtuk derken bizimki arife gününe göre çok daha kolay oldu, zira arife günü uçanlar Sabiha Gökçen havalimanında çok sağlam eziyet çekmiş.
Esasen program şöyleydi Brüksele inip arakadaşlarımızla buluşup kiraladığımız araba ile 1,5 saatlik mesafedeki Brugge gidecektik, akşam yemeği ve kısa bir turdan sonra tekrar arabamızla Amsterdam'a geçip (yaklaşık 3,5 saat) Amsterdamdaki arkadaşlarımızla buluşacaktık.
Biz sadece 45 dakikalık rötarla Brüksele indik, sınırlı vaktimiz olduğundan kiralık arabamızı alıp hemen yola çıktık, Brugge vardığımızda hava kararmak üzereydi.
Akşam olmasına rağmen Brugge'un tipik orta çağ mimarisi bozulmamış nadir şehirlerden bir tanesi olduğu çok açık belli oluyordu, ilk durağımız aylar öncesinden hayalini kurduğum midyeleri yiyeceğimiz ''Poules moules'' oldu. İtiraf etmeliyim hayalini kurduğum kadar lezzetli değillerdi ama yine de bir koca tencere dolusu midyeyi tüketmemiz yarım saatimizi bile almadı.
Belçikanın meşhur biralarından da denedik özellikle vişneli ve limonlu beyaz birayı tavsiye ederim.
Poules Moules
Yolluk çikolatalarımızı da aldıktan sonra tekrar yollara düştük. Bu yüzden Brugge'ün meşhur kanallarını ve kiliselerini dolaşmaya da vaktimiz kalmadı.
Nefis Belçika çikolataları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder