11 Kasım 2009 Çarşamba

ANTAKYA - SALAH KEBAP



Her zaman olduğu gibi Antakyaya gitmeden evvel de beni en fazla heyecanlandıran orada yiyeceğimiz güzel yemeklerdi, gitmeden evvel sıkı bir araştırma ve tüm Antakyalı dostlardan topladığımız bilgilerle yola çıktık. Ne kadar iyi etmişiz bunu da yolculuğumuzun sonunda anladık.

İlk gün öğle yemeği için tercihimiz (bence Antakyada yediğimiz en güzel
yemekti)Salah Kebaptı meşhur Ortodoks kilisesinin karsısındaki ara sokakta ufak, salaş bir kebapcı olan Salah kebapda, önce sıcacık pide yanında bahçeden toplanmış tap taze turp, nane ve maydanoz mis gibi limon ile servis ediliyor.



Daha sonra mezelerden süzme yoğurt, biberli yoğurt, zeytinyağlı humus, patlıcan salata, kelek turşusu ve yeşil salata geldi.



Kebap olarak da (onlar kıyma diyorlar) acısız kıyma söyledik.





Yukarıda tüm saydıklarım nefisti, tek tek incelersek tabi ki biberli yoğurt bize göre biraz fazla acıydı ama bitti, humusun daha sonra tereyağlısını da yedik ama bence zeytinyağlısı daha güzel, salatada kullanılan limonlar yeşil limon olduğu için bizim alışık olduğumuzdan biraz daha ekşi ve kebaplar çok lezzetli ve hafifti.

Tüm bu yediklerimizden sonra hiçbir şişkinlik hissetmedik ve gelen hesabın adam bası 13 ytl ( ve bu fiyata yanımızda İstanbula getirdiğimiz 2 lt nar eksisi dahil)olması da bizim İstanbulda ne kadar zor şartlarda yaşadığımızın ispatı oldu. Daha sonra ne mi yaptık tabiki künefeciye doğru yola çıktık :))

Hiç yorum yok: