7 Ağustos 2009 Cuma

TELVESİ BOL TÜRK KAHVESİ



Aslında Çelebinin Türk kahvesiyle tanışması 15 yaşında Hiltonda kahveci güzeli olmasıyla başlıyor, daha sonra hem merak hem keyfe düşkünlüğü sonucu o zamanlar arasının olmadığı bu lezzetli kahvenin peşine artık her şehirde düşüyor.

Türk kahvesi ne kadar güzel sunulursa bence içimi de o kadar keyifli oluyor, peki en iyisini kimler yapıyor.

İlk aklıma gelen Safranboluda eski çarşı içinde içtiğimiz nefis Türk kahvesi, gül yapraklarıyla bezenmiş kalaylı tepsi ve iki küçük vişne likörü. (Bakınız üstteki resim)

En zengin sunumlardan bir başkası daha çok yeni bahsettiğim Bozcaada çınaraltı kahvesi.

Sunumdan çok kahveye bak dedirten bir başka örnek ise Kapalı Çarşıdaki Şark Kahvesi.



Eski Maçka Palas yeni Park Hyatt'da servis edilen Türk kahvesi ise ufak bir yastığın üstünde yine gümüş tepsi ile geliyor yolunuz o taraflara düştüğünde bence kesinlikle denemeye değer.

Son olarak Kahve Dünyasını da geçmek istemiyorum, yabancı kahve zincirlerinin pek moda olduğu bir kaç sene evvel, hayatımıza girip isterseniz 3,00 ytl'ye mis gibi Türk kahvesi içebilirsiniz dediler ve çok da iyi ettiler.

Hiç yorum yok: