New Yorktaki ilk günümüzde kahvaltının ardından Metropolitan Müzesine geÇtik, içinde çok değerli eserlerin bulunduğu bu üç katlı müzede bir tam gün geçirebilirsiniz, biz ancak 4 saat geçirip kendimizi yakın bir restorana attık.
Metropolitan müzesinde değişmeyen eserlerin yanısıra sürekli güncellenen sergiler de vardı, bizim şansımıza bence oldukça başarılı geçmişten günümüze farklı moda anlayışları hakkında bir bölüm vardı, Mark Jacobs'un da sponsorları arasında bulunduğu bu bölüm çok ilginçti.

Tam tarihi hatırlamamakla beraber sanırım 9 Haziran günü New York'da müzeler günü olarak kutlanıyor ve 16:00 - 21:00 saatleri arası tüm müzeler ücretsiz. Biz de fırsattan istifade çok merak ettiğimiz Guggenheim müzesini öğleden sonraya bıraktık.
Saat 17:00'de müzeye yaklaştığımızda giriş kuyruğunun iki sokak boyunca uzaması bizi hayal kırıklığına uğratmış olsa da yarım saat gibi bir süre içinde müzeye girmiştik.
''International'' filminde Guggenheimda çekilmiş çok etkileyici bir çatışma sahnesi vardı, o sahneyi seyrettikten sonra Guggenheim müzesine olan merakımız artmıştı, mimari yapısıyla çok enteresan olan bu müze içindeki orjinal eserlerle de bizi çok etkiledi.
Müzenin katlarını bir rampadan dönerek çıkıyorsunuz, her kattan alttaki katları görmek mümkün, en üst kattan baktığınızda da yine enteresan bir manzara var, Guggenheim müzesinin mimarı Frank Gehry'in gerçekleşmiş ve bazı gerçekleşememiş ilginç mimari fikirlerini de Guggenheimda sergiliyorlar.



Hiç yorum yok:
Yorum Gönder