13 Haziran 2011 Pazartesi

BERLIN - POTSDAM



Kahvaltı sonrası S Bahn'a atlayıp son durak olan Potsdam'a doğru yola
çıktık, saraylarıyla meşhur bu şirin kasabayı merak ediyorduk (aslında
çok da merak edilecek bir şey yokmuş bunu henüz bilmiyorduk)

45 dakikalık uzun bir yolculuktan sonra Potsdam'a vardığımızda
ben çok gönüllü olmasam da, bisikletle rotayı daha çabuk
bitirebileceğimizi bildiğimden garın yanındaki pinpirikli
amcadan bisiklet kiraladık, amcaya çocuk bisikleti kiralamak
istediğimi söylememe rağmen inatla büyük bisikleti verebileceğini
söyleyip her tarafından ayrı ses çıkaran bisikleti kiraladı.



Keyfimi kaçırmadan hırkamı belime bağlayıp benden uzun olan
bisiklete bindim, eski şehre doğru yol alırken şirin evlerin
ve dükkanların fotoğraflarını da çekiyorduk ki benim bisiklet
yavaşladı ve pedal artık dönmemeye başladı, ileri sürüş tekniğim
sayesinde yavaşça kaldırıma yaklaştığım da karşılaştığım manzara
aynen aşağıdaki gibiydi



Potsdam zaten bize pek enteresan gelmemişti ve bu arıza nedeniyle
45 dakikayı da bisikletçi arayıp bütün bisiklet aksamını sökmesini bekleyerek
geçirdik, hırkamı çöpe atıp artık dönüşe geçmişken karşımıza elimizdeki
gidilecekler listesinden bir adres çıktı '' La maison du chocolat''



Bir bardak çikolatasını veya çikolatalı kekini yemeden eve dönmemeniz
gereken restoranda biz ev yapımı tortelliniyi de denedik ve pek memnun
kaldık.







Hiç yorum yok: