27 Nisan 2011 Çarşamba

VENEDİK



Bize verilen en kıymetli düğün hediyelerinden biri de kuşkusuz
Venedik Karnavalı tarihlerine denk gelen uçak bileti ve 3 gecelik
otel konaklamasıydı.

Her yıl tam tarihi değişmekle birlikte aşağı yukarı Şubat'ın son
haftasıyla Mart'ın ilk haftası arasındaki dönemde düzenlenen karnavala
dünyanın dört bir yanından gelen turistler, bu renkli dönemin tadını
çıkarırken birbirinden enteresan kıyafetlerle de Venedik sokaklarında
boy gösteriyorlar.

Otel-uçak araştırması yapmamıza gerek olmadığından tek ayarlamamız
gereken karnavala uygun maskeler ve kıyafetlerdi, bu tarihlerde
Venedik'te kostüm kiralamanın bedelinin günlük yaklaşık 200 Euro
olduğunu öğrenince kıyafetleri yanımızda götürmeye karar verip
Galatasaray Lisesi'nin ara sokağındaki Gardrobe adlı dükkandan
bu fiyatın dörtte birine 3 günlük kiraladık.



Alitalia ile Roma üzeri Venedik'e vardığımızda hava oldukça soğuk
ama güneşliydi ve şansımıza biz eve dönene kadar da güneş bize hep
yüzünü gösterdi. Havaalanından şehre inmenin iki yolu var birincisi
meşhur vaporettolar, ikincisi otobüs. Biz vaporettoyu (yanlış vaporettoyu)
seçerek 45 dakikalık deniz yolculuğunun sonunda meşhur San Marco
meydanına vardık ve bir başka bota binerek otelimiz Hotel Almalcanton'a
yakın bir meydanda indik.

Hotel Almalcanton



Antikalarla döşenmiş bu güzel otel, San Marco meydanına yaklaşık 25 dakika
tren ve otobüs istasyonuna da 5 dakika yürüme uzaklığında böylelikle hem
karnaval zamanı oldukça yoğun olan turistik bölgeye kıyasla daha sakin
bir bölgede kalmış olduk hem de üniversiteye yakın olduğumuz için
turistlerden çok öğrencilerin vakit geçirdiği sakin restaurantlar ve
barlar keşfettik.

Hiç yorum yok: