8 Mart 2011 Salı

ROUTE 1 - MONTEREY



İtiraf etmeliyim bu Amerika seyahati her ne kadar zevkli bir
seyahat de olsa ikimizin de ürktüğü, tedirgin olduğu zamanlar oldu.
Tüm katillerin yol kenarındaki motellerde konakladığı yılların Amerikan
korku filmi birikimi ve evden bu kadar uzakta olmak üzerine rehber kitaplardaki abartılı uyarılar bu tedirgin anların başlıca sebepleriydi.

Monterey'de kaldığımız motel de, yol kenarında, bizden başka hiç bir
misafirini göremediğimiz, suratsız bir resepsiyonistin karşıladığı
bir yer olunca çantaları bırakıp kendimizi şehir merkezine attık.



Gino's

Fodor'un tavsiyesi üzerine bu seferki plan italyan restoranı Gino'sda
akşam yemeğiydi bizi 60'lı yıllardaki kıyafetleri giymiş bir grup dans
öğrencisi karşıladı, ben önce o akşamın temalı bir gece olduğunu düşünsem de
bunun alelade bir gece, gençlerin de dans kursundan koşarak geldikleri
bir mekan olduğunu öğrenince pisti görebileceğimiz bir masaya yerleştik.



Her ne kadar bir süre sonra bu dans provası sıkıcı olmaya başlasa da
canlı müzik harikaydı ve masamızda nefis Bruschettalar, 4 peynirli pizza
ve 1 şişe Kaliforniya şarabı vardı.





Sonuç olarak biz şişeyi bitirdikten sonra hiç bir tedirginliğimiz
kalmadan ertesi günkü uzun etaba hazırdık.

Hiç yorum yok: