Pazar günü müzeyi sabahtan gezmeyi tamamlayıp, bir gün evvel kahve içtiğimiz mekanda bize hararetle bu kadar gelmişken Titus tünelini görmeden dönmememiz gerektiğini belirten garson arkadaşı kırmayarak Saman Dağına doğru yola çıktık.
Antakyadan yaklaşık 45 dakikalık bir yol olduğunu ve oraya gittiğinizde de hakkını vermek için en az 1 saat yürümeniz gerektiğini baştan belirtmeliyim. Biz maalesef yanlış yönlendirmeler sonucu yolu oldukça uzatmış olsak da bu sayede İskenderun Arsuza sahilden giden bozuk bir sahil yolu keşfettik. Yolun sağ tarafı kayalık sol tarafı ise vahşi açık denize bakıyor, bence en azından bu güzel yolda ilerlemek için bile buraya gelmeye değer.
MÖ 300 yılında sellerin buradaki doğal iç limanı doldurması tehlikesi ortaya çıkınca dağın delinerek bir tünel açılması kararlaştırılmış tünel 20 yıl sonra Titus zamanında tamamlanmış ve derenin önü bir duvarla kapatılarak sel suları , yüksekliği 7 mt. genişliği 6 mt olan bu tünel vasıtası ile uzaklara akıtılmış , böylece limanın dolması engellenmiş . 130 mt si tünel , kalanı açık kanal halinde olan tünelin uzunluğu girişten Çevliğe kadar 1380 mt.Tünelin tamamı köleler tarafından o zamanın ilkel şartlarıyla inşa edilmiş. Tünelin biraz yukarısında kaya mezarlar da var biz bu sefer gidemedik inşallah bir dahaki sefere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder