New york'da geceler de en az gündüzler kadar hareketli idi, ilk bir iki akşam saat farkı nedeniyle oldukça zorlansak da sonra çabuk açıldık.
Bir akşam Lincoln Center'daki Dizzy's Jazz Clubta bir jaz bandi dinledik çok keyifli idi, biz akşam için biraz spor giyinmiş olsak da ortam ve müzik çok güzeldi içkiler hariç giriş ücreti adambaşı 30 Usd ödedik.
Bir başka akşam arkadaşlarımızla Brooklyn'de bir barda buluşmak için sözleştik ve buluşma saatimizden daha evvel Brooklyn'e vardık, saolsunlar üç ayrı vatandaşın yanlış tarifleri sonucu artık bizden başka beyaz tenli görmemeye başladığımız noktada bir an önce karnımızı doyurmak ve sokakta daha fazla dikkat çekmemek için yol üstündeki Mexica restoranına girdik, genelde İspanyolca konuşulan mekanda ısmarladığımız tortillaları beklerken oturduğumuz yerden görülebilen hemen yukarıdaki elektrik kablolarındaki asılı ayakkabılar dikkatimi çekti.
Nefis Tortilla
Kablolar üzerinde ayakkabılarPek lezzetli tortillalarımızı yedikten sonra bu civarda daha fazla yürümememiz gerektiğini düşünüp en cool halimizle 10 dakika kadar taksi bekledik ve ilk taksiye kendimizi attık. Arkadaşlarla buluştuğumuzda akşamları gezmek için yanlış bir bölge seçtiğimizi öğrenmiştik, kablolar üzerindeki ayakkabılar ise o mahallede bulunan drug dealerları (uyuşturucu satıcıları)temsil ediyormuş :))
Son akşam ise veda niteliğindeki yemeğimizi Wondee Siam adlı güzel bir Thai Restoranında yedik (792 9th Avenue), yemekler Türk yemeklerine göre biraz fazla acılı ve baharatlı olsa da bence çok lezzetliydiler.
Yemekten sonra ise yine Greenwich bölgesinde Christopher park'ın karşısındaki 55 Bara gittik, canlı performansı ile bize güzel bir gece geçirten şirin bayan vokalisti izledikten sonra ise evimizin yolunu tuttuk.
55 Barda içtiğimiz Amerikanın en eski biralarından Pensilvanyalı Yuengling
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder