15 Haziran 2009 Pazartesi

ÇELEBİNİN JET LAG HALİ



10 günlük bir aradan sonra Çelebi eve döndü, yaklaşık 24 saattir ayakta ve biraz sersem gibi ama daha beter olmamak için beyninin Türkiye saatine geçmesini bekliyor.

Uzun zamandır heyecanla beklediğimiz USA seyahatimizin sonuna geldik bu da yeni bir seyahatin başlangıcı demek ama önce neler yaptık, neler gördük onları en ufak detaylarına kadar fotoğraflar eşliğinde anlatmanın tam zamanı.

Biz Haziran ayında New york'ta Deniz ve Barışla buluşmanın hesabını uzun zamandır yapıyorduk böylelikle yıllık iznimizin bir haftasında yeni bir kıta görebilecek, uzun zamandır göremediğimiz arkadaşlarımızla da hasret giderebilecektik. Herşey Mart ayında 5 günlük bir promosyonla vergiler dahil sadece 289 Euroya bilet bulmamızla başladı. Promosyonun son gününde KLM den biletlerimizi aldık ve ikinci ayak olan konaklanacak yer bulma çalışmalarına geçtik. İki gece Niagara Buffalo ve 6 gece New york programında karar kıldık, aslında Bostonu da cok görmek istiyorduk ama hem ona hem New yorka yeteri kadar zaman ayıramayacaktık.

Bir aydır Amerikanın altını üstüne getiren arkadaşlarımız Buffalo ve Niagarada yol üstünde kalınabilecek ucuz oteller olduğunu, önceden ayarlama yapmamıza gerek olmadığını söyleyince biz de New york için kalınacak yer aramaya başladık hem Manhattanda, hem temiz, hem ucuz bir otel veya hostel bulunamayacağını da kısa sürede anladık. Amerikada yaşayan bir başka arkadaşımızın vasıtasıyla craiglistten bir haftalık vacational rental evlere baktık ve hoşumuza giden bir evi 6 gece 550 USD'a kiraladık, Flatiron bölgesinde, Madison Square Park'a iki sokak uzaklıkta olan bu şirin evi sizlere daha uzun uzun anlatacağım ama jet lag durumu pek fena o yüzden şimdilik bu kadar.


Flatiron Binası

Hiç yorum yok: