18 Mayıs 2009 Pazartesi

SEVILLA

Katedralin girişi

Sevilla İspanyadaki üçüncü durağımız, ikinci kalış noktamızdı, Cordobadan yaklasık 4 saat süren yolculuğun sonunda hostelin bulunduğu noktanın etrafında üç tur atıp bir türlü ulaşamayınca tarifte bize anlatılmamış küçük bir detay olduğunu anladık, seçtiğimiz bu hostel de meşhur Sevilla Catedralinin tam karşısında çok güzel bir yerde ama araba yoluna kapalı bir caddenin üstündeydi. Arabayı parkedip 1 saatliğine ciddi bir otopark parası ödeyip hostele yerleştik, hosteldekiler etrafta pek çok uzun süreli otopark bulunduğunu söyleseler de girdiğimiz tüm otoparklar ya dolu ya da iki gün için fahiş bir otopark fiyatı istiyorlardı.Biz de çözümü arabayı şehrin biraz dışında bir üniversitenin önüne park etmekte bulduk, başlarda biraz pinpiriklensek de çok doğru yaptığımızı iki gün sonra anlayacaktık.

Hafiften İspanyol yemeklerine alışmaya başlamış olsak da fast food tarzı birşeyler yemek için yine süper rehber kitabımız Let's Go'ya başvurduk, ufak ama pek popüler bir meksika restoranında karnımızı doyurduktan sonra dünyanın en büyük üçüncü katedrali olan Sevilla Katedralini gezdik ve kuşbakışı Sevillaya bakabilmek için merdivenlerini tırmanmaya başladık.







Katedralden kuşbakışı



Katedralin dev çanı

Akşamüstü hostele döndüğümüzde penceresiz odanın havasızlığına, tuvaletten gelen muhteşem koku eklenmişti, biz de minimum sürede üstümüzü değiştirip kendimizi yakındaki bir restoranda Sangriaya vurduk.

Ertesi günümüzü de Sevilla Alcazarına ayırdık, Cordobadaki Alcazara göre çok daha büyük olan Alcazarı gezmek için minimum 3 saat ayırmanız da fayda var.

Alkazarın içinden görüntüler







Bu güzel günde kaybettiğimiz enerjiyi de meşhur Confiteria La Campana pastanesinde çilekli milföy ve taze limonata ile telafi ettik. La Campana çok zor masa bulunan eski ama çok populer bir pastane. Masanıza kurulduktan sonra da hem lezzetine doyamadığınız tatlılardan hem de sağa sola bakmaktan yerinizden kalkmak istemiyorsunuz.



Tatlı seansından sonra hiç haz etmediğim bir gösteri türü olan Boğa güreşlerinin yapıldığı Arenayı gezdik. Arenanın tüm bölümlerini local bir rehber eşliğinde gezmenize izin veriyorlar.

Matadorun çıkış kapısı

Arena

Akşam yemeğini yine Denizmahsullu Paella, Tapas ve Sangriayla geçirip vakitlice yattık ertesi gün sahil şeridine doğru yola çıkacaktık....

Gazpaco ve Tapas

Denizmahsullu Paella

Hiç yorum yok: