26 Nisan 2009 Pazar

SABİHADAKİ REZALET


Aslında bir süre ara verdiğim yazılarıma, yemyeşil ve masmavi bir seyahat dönüşü güzel bir başlangıç yapmayı planlasam da herzaman planlar tutmuyor.

Çelebi 23 Nisan tatilini pek güzel değerlendirdi,imkanları zorlayıp Cuma gününü de tatil ilan edip yaza güzel bir başlangıç olsun diye, minimum enerji ile maksimum dinlence amacımızı yerine getirmek için Antalyada bir tatilköyü seçtik, vakitlice ucak rezervasyonlarını yaptırdık(Sun expressden tek yön 89 ytl)

Sabiha Gökçen havaalanı açıldığından beri Asya tarafında oturmanın avantajlarını Pegasus havayollarının avantajlarıyla birleştirerek çok güzel yolculuklar yaptık, ufak tefek havaalanımızı pek sevdik gittik-geldik, geçen senenin ikinci yarısından sonra talebin tam karşılanamıyor olması, uzun kuyrukların havaalanına girmeden başlaması da bizi cok yıldırmadı, mümkün oldugu kadar bu havaalanını kullandık, genelde arabamızla A terminalinin karsısındaki otoparkı kullandık. Uzun yolculuklar için taksi ile geldik gittik.

Fakat bu son yolculuğumuzda ancak shuttle ile gidilebilen''uzun süreli otopark '' adlı mekana ulasmak isterken neredeyse gidiş ucagını kacırıyorduk (biz ucaga son binen kişilerdik), esas rezalet dönüşteymiş onu da çıkısta kapının önünden gecen her minibüsün önüne atlayarak A4 e yazılmıs bir ''uzun sureli otopark'' yazısı peşinden kosarken anladık, sonuc 30 dakika kapıda donduk ve bu anlamsız servis ve otopark için 92 ytl odedik. Biz tecrübe ettik siz etmeyin diye yazıyorum...........

Hiç yorum yok: