2 Haziran 2011 Perşembe

BERLİN - AMPELMANN RESTAURANT



Bizim kahvaltı için aranıp durduğumuz Ampelmann restoran müzenin
yanındaki pasajdan ( köprü altı da diyebiliriz) karşımıza çıkınca
pek sevindik.





Yemyeşil bahçesine yerleştirilmiş şezlonglar kısa molalar için ideal
ve nefis bir manzarası var.



İlk gidişimiz de bir bira ve bir bardak beyaz şarap ile
geniş şemsiyeler altında deli gibi yağan yağmuru seyretmenin
keyfini sanırım anlatmama imkan yok bu yüzden kameraya çektim.


Fondaki ses yağmurun şiddetini anlatmak için yeterli sanırım

İkinci gidişimiz de hem hava daha güzel hem de biz bu ampül adam
konusunda biraz daha bilinçliydik, bir şehri pazarlamayı en basit ve
aynı zaman en dahiyane şekilde çözmüşlerdi . Nasıl mı ?



Berlin'de trafik lambalarında yanan sönen işaretler pek artistik,
kırmızı ellerini açmış amca ve yeşil şapkalı yürüyen amca şeklinde,
bu figürleri şehrin simgesi olarak kullanmaya başlayınca ilgiden
hoşnut kalıp pek güzel bir marka yaratmışlar. Şehrin pek çok
noktasında da turistlerin peşinden koştuğu bu Ampelmann dükkanları
var, sizi bilemiyorum ama ben Ampelmanlara bayıldım ve pek
çok ürününü İstanbul'a getirdim.

Hiç yorum yok: